Diğer

AL GÜLÜM – VER GÜLÜM

AL GÜLÜM - VER GÜLÜM
Arş. Gör. Ahmet Fevzi Kibar

Kinetik enerjinin tükendiği yerde zirveyi yakalar nesne. Ancak kinetik enerji tükendiği için de daha öteye gidemez. Sonra düşüşe geçmek şart olur.

Uzun zamandır hasret kaldığımız kar nimetine şükür mahiyetinde…

Karlar yağdı da aklıma düştü.

Kâinatta sünnetullah tabir edilen Allah’ın birçok kanunu caridir. Yolumuzu bulmak için bunlara müracaat etmekte fayda vardır. Zira bu kanunlara aykırı hareketin sonucu mücazattır. Örneğin; Allah, birçok hikmete binaen yerçekimi kanunu yaratmıştır. Bu kanunu hiçe sayıp bir binadan atlarsan muhtemeldir ki sakatlanır veya ölürsün. Kısaca, bu kanuna aykırı hareketin maddi mücazatına uğrarsın. Zira Rabbi, kulunu imtihan edebilir ancak kul, Rabbini imtihan edemez.  Ben atlayayım hele bakalım Allah beni kurtaracak mı tarzında bir imtihan tarzı haddi aşmaktır. Kula yakışan kanuna mümkün mertebe riayet edip iş görmektir. Ancak Rabbi, kuluna bazen merhametinden bazen lütfundan bazen başka sebebe mebni şüzuzat (istisna) nev’inden kanuna aykırı davransa da mücazaat vermeyebilir. Nitekim, bütün mahlukatın mülk sahibi olan Allah, mülkünde istediği gibi tasarruf edebilir. Bu ise ayrı bir bahis konusudur.

Şimdi, neden kar yağışından, sünnetullah bahsine geçtiğim sorulabilir. Şöyle ki, su damlacıklarının kara, karın suya dönüşmesi hususunda bir kanunu tefekkür ederken aklıma garip bir pencere açıldı. Ondan bahsetmek istedim. Ancak bundan bahsetmeden önce yukarıdaki izahatı da vermem gerekiyordu. Çünkü bu bahsedeceğim husus bundan berî düşünülse yanlışa düçar olunabilir.

Yine bir diğer husus şudur: Burada sebepler noktasında bir kanunu irdelemeye gayret edeceğim. Yoksa, sebepler perdesi arkasında asıl iş görenin Müsebbib-i Hakikî olan Kudret-i İlahiye olduğuna şüphe yoktur[1].

Su damlacıkları kara dönüşürken soğuğu içine çeker, dışarıya sıcaklık verir. Yine kar erirken içine sıcaklık alır, dışarıya soğuk verir. Bu sebepledir ki acı soğukların olduğu kış günlerinde kar yağınca havada tatlı bir sıcaklık meydana gelir. Ve karlar erirken, havadaki güneşe aldanmamak gerekir. Zira bu erime hadisesi sahneyi devralınca pekâlâ bir kuru soğuk olur. Kısaca, al gülüm-ver gülüm.

Hani, fen derslerinde öğrenmiştik. Yukarı çıkarken potansiyel enerji alınırken kinetik enerji harcanır. Kinetik enerjinin tükendiği yerde zirveyi yakalar nesne. Ancak kinetik enerji tükendiği için de daha öteye gidemez. Sonra düşüşe geçmek şart olur. Sonra potansiyel enerji veren nesne kinetik enerji depolamaya başlar. Yani kâinatta müthiş bir alma-verme dengesi (kanunu) mevcuttur. Aynı zamanda burada kâinattaki iktisat düsturu tezahür eder. Yani kevnde (yaratılışta), hiçbir şey ziyan edilmiyor. Bu İlahi kanundan kendimize birçok yol haritası çıkarabiliriz. Hayatımızdaki iniş ve çıkışları bu şekilde bir değişim ve dönüşüm olarak görmek her daim şevkimizi diri tutmak için elzemdir. Yani; kayıp yok dönüşüm var. Düşüşlerimizde de kazandığımız, dönüştüğümüz unutulmamalı. Zaten “men-talebe ve cedde, vecede” sırrınca kula ziyan yoktur. Allah bizi talep ettiğimize sevk ediyor.

Bir diğer açıdan bakıldığında “Ve en leyse lil-insâni illâ mâ se’â[2]” (insan için ancak çalıştığı vardır) ayeti de bu kanun çerçevesinde yorumlanmalıdır. Emeksiz, mücadelesiz, çalışmadan elde etmek yoktur. Eğer emeksiz, mücadelesiz, çalışmadan bir şey elde ediyorsak (Allah’ın lütfetmesi hariç tutulmak kaydıyla) burada başka bir açıdan (çoğunlukla manevi) kayıp söz konusudur. Bazen şerefimizi, haysiyetimizi karşılığında kaybediyoruz.

Kelamın güzelliği kısalığındadır kaidesince uzatmadan bitirelim.

Vesselam…

20.02.2021


[1] Bu konuda detaylı bilgi için bakınız: Bediüzzaman Said Nursi, Sözler Risalesi, 22. Söz.

[2] Necm Suresi 39. Ayet.

Yazar Hakkında

Ahmet Fevzi Kibar

Akademisyen, Hukuki Danışman ve Yazar
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Özel Hukuk yüksek lisans mezunu ve İstanbul Üniversitesi Özel Hukuk doktora eğitimi (devam ediyor). Kişiler, Aile, Eşya, Miras, Borçlar, Gayrimenkul, Fikri Mülkiyet ve Ürün Sorumluluğu Hukuku alanlarında çalışma yapmaktadır. Ayrıca hikâye, deneme ve eleştiri yazarlığı da yapmaktadır. Evli ve baba.

Yorum Yap